Yaşlanma ile birlikte tüm yüzde; yüzümüzün destek dokusu olan derin yağ dokularımız küçülürken, yüzeyel yağ dokularımız büyür ve yer değiştirir. Göz çevresi, alın, elmacık kemikleri, şakak, çene, kaş ortası ve ağız çevresinde azalırken, çene altı, burun oluklarında (nazolabial çizgiler), göz altı, çene hattının özellikle orta bölgesinde yağ dokusu daha belirgin olmaktadır. Yer çekimi kuvveti, yüz kemik iskelet yapısının yaşlanma ile yeniden yapılanması (küçülmesi), dokuları bir arada tutan ligament gibi bağların zayıflaması, güneş-UV ve sigara kullanımı, yetersiz uyku, glisemik indeksi yüksek-trans yağlar içeren beslenme şekli, hava kirililiği, menapoz süreci gibi faktörler eklendiğinde yüzün gençlik harmonisi ve estetiği değişmekte.Günümüzde artık yüz estetiği ile ilgili cerrahi olmayan işlemler çok daha fazla tercih edilmektedir. Dolgu uygulamaları, kozmetik uygulamalar arasında 2.sırada olan uygulamalardır.
Yaşlanma ile;
- Yüzde ince çizgiler ve derin kırışıklıklar oluşur
- Yer çekimi ile yüzde estetik anatomik alanların aşağı ve içe yer değişimi oluşur
- Yüzde yağ dokusunun bazı anatomik alanlarda azalması (şakaklar çöker) belli anatomik alanlarda ise artması (çene altında ve çene hattında) , alt yüz bölgesi genişler
- Kemik ve kıkırdak dokuların zamanla azalması (burun ucunun düşmesi, elmacık kemiklerinin yüksekliğin azalmasına ve yanakların daha düz hale dönüşmesine)
- Cilt kurur, matlaşır, donuklaşır ve lekeler artmaya başlar
- Tüm bu kozmetik problemleri önlemek ve tedavi etmek için dolgu uygulamaları yapılmaktadır. Doğru alanlara - doğru uygulama ile istenilen sonuçlara ulaşılır.