Güneş bizim ana ve doğal mavi ışık kaynağımızdır. Güneşten gelen doğal mavi ışık, sirkadiyen ritmi (doğal uyku / uyanıklık döngümüz) korumak için önemlidir. Görme işlevinin sağlıklı gerçekleşmesi, dikkat ve odaklanma süresinin artması, belleğin doğru çalışması, gün boyu zinde ve uyanık kalmak gün ışığı, yani mavi-turkuaz renk aralığındaki ışık sayesinde mümkün olur.
Ellerinde telefonlara, tabletlere, ekranlara kilitlenip kalan insanların yüzüne yansıyan mavi ışık hiç dikkatinizi çekti mi?
Işık yayan diyotlardan (LED) Xenon ışıklarına, enerji tasarruflu ampullerden elektronik cihazlara (televizyon, tablet, akıllı telefon, bilgisayar) kadar yeni nesil teknoloji ürünü tüm yapay ışık kaynakları ve dijital ekranlar mavi-mor renkli ışık yayarlar. Bu kaynaklar güneşten çok daha düşük yoğunlukta mavi ışık üretirler fakat bu cihazlara daha uzun süre ve çok daha yakın mesafelerde maruz kalmaktayız.
Mavi Işığın Vücuda Etkileri Nelerdir?
1. Gündüzleri teknolojik cihazlardaki mavi-mor ışığa maruziyetimiz dijital göz yorgunluğuna neden olmaktadır.
2. Araştırmalarda insanların mavi ışık yayan dijital cihazları kullandıklarında, normalden daha az sıklıkta göz kırpma eğiliminde oldukları tespit edilmiştir. Bu durum da göz kuruluğuna neden olmaktadır.
3. Geceleri çok fazla yapay mavi ışığa maruz kalındığında, melatonin (uyku ritmini düzenleyen hormon) üretimi azalarak sirkadiyen ritim bozulur. Bunun neticesinde de uykuya dalmakta zorluk, düşük uyku kalitesi ve gündüz yorgunluğu gibi sorunlar ortaya çıkar. Sirkadiyen sistemin bozulması aynı zamanda diyabet, kardiyovasküler hastalık ve bilişsel işlev bozukluklarının gelişimine neden olmaktadır.
4. Mavi-Mor ışığın cildimize etkisi: Mavi ışık, hem UVA hem de UVB ışığına kıyasla cildin daha alt tabakalarına ulaşarak cildimize de hasar vermektedir. Bilgisayar başında altı saatlik iş günü geçirmek, öğlen güneşinde 20 dakika güneşlenmekle aynı miktarda güneş hasarına maruz bırakmaktadır. Mavi ışık maruziyeti cildimizde lekelenmeye, güneşe hassasiyet gösteren hastalıkların mavi ışık tarafından tetiklenmesine, aynı zamanda fotoyaşlanma (güneş ışınların neden olduğu yaşlanma) ve fotokarsinogeneze (güneş ışınların neden olduğu deri kanserlerine) neden olmaktadır. Mavi ışığın ciltte lekelenmeye neden oluşu 1980’li yılların başında tespit edilmiştir.
Mavi Işıktan Nasıl Korunabiliriz?
Ve bu blog yazısını da mavi ışık yayan bir cihazda okuyorsunuz. Ekranların önünde geçirdiğiniz süre göz önüne alındığında, mavi ışığın hayatımızdaki etkinliğini azaltmak için yapılabileceklerinize gelin birlikte göz atalım.
1. Dijital göz yorgunluğunu azaltmak için mavi ışık engelleyici gözlükler kullanabilirsiniz.
2. Dijital göz yorgunluğunu azaltmak için 20-20-20 kuralını izleyin. Her 20 dakikada bir 20 metre uzaklıktaki bir şeyi görüntülemek için 20 saniyelik bir mola verin.
3. Tüm yüzünüzü korumak için geniş spektrumlu güneş koruyucularınızı mavi ışık maruziyetiniz olduğu süre boyunca dört saatte bir yenileyecek şekilde kullanmalısınız.
4. Akıllı telefon, tablet ve bilgisayarınızın ekranını mavi ışık filtreleri ile kullanabilirsiniz. Filtreler, ekranın görünürlüğünü etkilemeden mavi ışığın çoğunun yüzünüze ve gözlerinize ulaşmasını engeller.
5. Birçok akıllı cihaz aslında mavi ışığı sarı ışık lehine devre dışı bırakan bir ayara sahiptir. “Gece modu” olarak adlandırılan bu ayarı, cildinizi ve gözlerinizi korumak için bütün gün boyunca kullanabilirsiniz.
6. Sirkadiyen ritminizi korumak için mavi ışık maruziyetinizi mümkünse uykuya geçmeden iki saat önce sonlandırın.