Cilt, hem yaşa bağlı kronolojik hem de dışsal faktörlerle yaşlanmaktadır. Yaşa bağlı yaşlanma genetik olmakla birlikte, dışsal faktörler arasında güneş ışınları, sigara içimi, alkol tüketimi, kötü beslenme, psikolojik ve fiziksel stress, çevre kirliliği yer almaktadır. Kronolojik yaşlanma genetik programa bağlı olduğundan sonuçları bireysel farklılıklar gösterir ve esas olarak deride incelme, cilt altında kollajen fibrillerde ve elastik liflerde azalma, cilt doku mimarisini düzenleyen fibroblast hücrelerin hem sentez kapasitesi hem de sayısında azalma olmaktadır. Kronolojik yaşlanmayla ilgili en çok çalışılan hipotezlerden biri; serbest radikal teorisidir (oksidatif stress teorisi). Serbest radikaller ve reaktif oksijen türleri: hücre yapısını bozarak, hücrelerin üretimin kapasitelerini azaltır ve dokuda mevcut olan kollajen-elastin liflerinin yıkımı artırır. Mezoterapi ürünlerindeki bileşenlerin yaşlanma sürecinin tersine çevirebildiği iyi bilinmekle birlikte bu ürünler hem cildin nem dengesini düzenlerler hem de fibroblast aktivasyonunu artırarak cilt gençleşmesine katkı sağlar.
Derinin yaşlanma sürecinde değişimleri klinik olarak derecelendirilmeye çalışılmıştır.
Glogau göre;
Tip I | Minimal kırışıklık Hafif renk değişiklikleriDeri üzerinde düzensizlik yok20-30 yaş arası hastalar |
Tip II | Mimikler ile belirginleşen kırışıklıklarYanaklarda paralel gülümseme çizgileri Güneş hasarı belirginleşmeye başlarDokunmakla fark edilen deri üzerinde düzensizlikler30 ila 40 yaş arası hastalar |
Tip III | Statik kırışıklıklar (yüz hareket etmediğinde bile kırışıklıklar)Güneş lekeleri Gözle fark edilebilen deri üzerindeki düzensizler 50 ila 60 yaş arası hastalar |
Tip IV | Yüz boyunca kırışıklıklar |
Rubine göre;
Level I | Kas kasılmaları sırasında belirginleşen kırışıklıklar Parlaklığı azalmış- donuk cilt |
Level II | Mimik kırışıklıkları ve istirahat sırasında fark edilebilen kırışıklıklar Renk tonu eşitsizliği, kılcal damarların genişlemesi |
Level III | Yüz boyunca görülen derin kırışıklıklar Kabalaşma, sararma, esneklik kaybı, yaşlılık lekeleri olarak adlandırılan senil keratoz ve aktinik keratozların oluşması |
İdeal genç boyun ise:Cilt tonusunun iyi olduğu, çene-boyun açısının 90°-105° ve belirgin çene hattının olduğu, boyun çizlerinin belirgin olmadığı, gıdı bölgesinde yağ oluşumunun olmadığı boyundur. |